Fikret Kızılok'un Hayatındaki En Önemli Kilometre Taşlarından Biri: Aşık Veysel

Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden Fikret Kızılok'un sanat yolculuğunda en önemli duraklardan biri, büyük halk ozanı Aşık Veysel ile tanışması oldu. Genç yaşlarda bir plak çıkarmak isteyen Kızılok, albümüne Aşık Veysel'in "Söyle Sazım" ve "Yumma Gözün Kör Gibi" eserlerini de dahil etmek istiyordu. Bu nedenle gazeteci arkadaşı Arda Uskan ile birlikte Sivas, Sivrialan'daki köyüne doğru yola çıktı.

Veysel'in köy evinde iki gün misafir olan Kızılok, büyük ustanın etkileyici hikâyelerini dinleme fırsatı buldu. Aşık Veysel, bir gece, küçük yaşta yaşadığı talihsiz kazayı ve gözlerini nasıl kaybettiğini anlattı. Onun hüzün dolu sözleri Kızılok'un kalbine işlemişti. Büyük bir cesaretle Aşık Veysel'den eserlerini kullanmak için izin istedi. Yanında getirdiği 250 lira telif ücretini takdim etti ancak Veysel gülümseyerek reddetti ve "O parayı al, şirketine götür, gazoz paralarını ödesinler. Ama sen güzel söylüyorsun, istediğin şarkımı kullanabilirsin" dedi.

Bu anlamlı sohbetin ardından Kızılok, İstanbul'a döndü ve albüm çalışmasını tamamladı. Kısa sürede büyük ilgi gören plak, sanatçıya Altın Plak ödülünü kazandırdı. Kızılok, kazandığı ödülü ustasına vefa göstermek adına Sivrialan'a götürdü ve ona armağan etti.

Ancak bu dostluk, uzun yıllar süren ziyaretlerle daha da derinleşti. Bir ziyaretinde, şiddetli kış nedeniyle yollar kapanınca Kızılok, üç ay boyunca Aşık Veysel'in evinde kaldı. Ustanın vefat haberi geldiğinde derin bir üzüntü yaşayan Kızılok, cenaze töreninde "Ustam öldü, toprak oldu. Ustamın parmaklarına değen bu sazın da toprak olması gerekir" diyerek sazını Veysel'in mezarının başında kırdı ve bir süre müziğe ara verdi.

Fikret Kızılok, ustasının mirasını yaşatmaya devam etti ve müziğini Anadolu'nun köklerinden besleyerek şehirli insanlarla buluşturdu. Bu büyük dostluk, Türk müziği tarihinde unutulmaz bir iz bıraktı.

Kaynak: CNN Türk - MFM Redaksiyon: Buse Şimşek