Müzik Yapımcısı Muhteşem Candan: Arabesk, Sınıf Farklılıklarını Yok Etmeye Çalıştı, © AA
 AA

Müzik Yapımcısı Muhteşem Candan: Arabesk, Sınıf Farklılıklarını Yok Etmeye Çalıştı

22 Oca 2025

Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses ve Zeki Müren gibi Türk müziğinin efsane isimlerinin eserlerini dinleyiciyle buluşturan Elenor Müzik’in kurucusu Muhteşem Candan, arabesk müziğin yasaklı yıllarından bugüne uzanan serüvenini anlattı. Türkiye müzik endüstrisinin kalbi olan Unkapanı Plakçılar Çarşısı'nda yarım asırdan fazla bir süredir sektöre yön veren Candan, arabeskin kültürel etkileri ve tarihsel süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

"Ferdi Tayfur Cumhurbaşkanının İzniyle TRT’ye Çıkabildi"

Arabesk müziğin ilk yıllarındaki zorlukları dile getiren Candan, özellikle Ferdi Tayfur’un kariyerinin başlangıcındaki süreçleri şu şekilde anlattı:
“1974’te Ferdi Tayfur ile çalışmaya başladık. İlk 45’liği Bırak Şu Gurbeti büyük bir başarı sağladı. Ardından çıkan Çeşme albümü ise hem Altın Plak aldı hem de filmi çekilerek milyonlarca izleyiciye ulaştı. Ancak o dönemde arabesk müzik, halk tarafından çok sevilmesine rağmen resmi kanallarda yasaklıydı. Halk, Ferdi Tayfur’un TRT’ye çıkmasını çok istiyordu. 1978 ya da 1979 yılında, halkın yoğun talebi sonucunda Cumhurbaşkanının özel izniyle Ferdi Tayfur, TRT’de gece yarısından sonra iki şarkı söyleyebildi.”

"Arabesk Yoz Müzik Diye Aşağılandı"

Candan, arabesk müziğin ilk yıllarında medyada ve devlet organlarında karşılaştığı önyargılardan bahsederek, bu dönemde yaşanan zorlukları şu sözlerle ifade etti:
“1970’lerde arabesk müzik denetimlerden geçmiyordu. Halk müziği, sanat müziği ve hafif müzik olarak adlandırılan türler kabul görüyordu, ancak arabesk ‘yoz müzik’ diye yaftalanıyordu. TRT’nin televizyon ve radyosunda bu müziklere yer verilmiyordu. Ancak 1990’lardan sonra özel televizyon ve radyoların devreye girmesiyle arabesk müzik nihayet hak ettiği ilgiyi görmeye başladı.”

"Arabesk, Sınıf Farklılıklarını Kapatmaya Çalıştı"

Arabeskin yalnızca bir müzik türü olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir mesaj taşıdığını vurgulayan Candan, bu türün sınıfsal farkların kapatılmasında oynadığı role dikkat çekti:
“Ferdi Tayfur ve diğer arabesk sanatçıların filmlerinde işlenen temalar, halkın yaşadığı sosyal sınıf farklarını ortaya koyuyordu. Ferdi Tayfur filmlerinde genelde ezilen bir işçiyi, âşık olduğu kız ise ağanın kızını canlandırırdı. Bu hikâyeler, toplumsal farkları ortadan kaldırmaya çalışan bir mesaj verirdi. Arabesk, halkın duygularını anlatan ve onları birleştiren bir kültürel taşıyıcı oldu.”

"Arabesk Bugün de Seviliyor"

Arabesk müziğin yıllar geçmesine rağmen popülaritesini kaybetmediğini belirten Muhteşem Candan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Arabesk, insanların kendi hikayelerini bulduğu bir müzik türü. 1970’lerde başlayan bu serüven, 1980’lerde zirve yaptı ve günümüzde de büyük bir sevgiyle dinleniyor. Ferdi Tayfur’un şarkıları dördüncü nesil tarafından bile dinleniyor. Filmleri hâlâ televizyonlarda yüksek reyting alıyor. Arabesk, halkın sesi olmaya devam ediyor.

Kaynak: Habertürk - MFM Redaksiyon: Buse Şimşek